Şaşırtıcı şekilde, Mayıs 2025’te PubMed’de en çok okunan makalelerden biri, bu ifadenin tam da moleküler temelini ele alıyor.
Nature Cell Biology (2025) dergisinde yayımlanan çığır açıcı bir çalışma, psikolojik stresin kanser hücrelerini nasıl daha saldırgan hale getirdiğini ortaya koydu. Araştırmacılar, stres altındaki vücutta ALKBH5 adlı bir RNA düzenleyici enzimin pankreas kanseri hücrelerinde baskılandığını buldu. Bu baskılanma, belirli RNA’ların sinir hücrelerine taşınmasına neden oluyor. Sonuç? Tümörler daha fazla sinir hücresi ile çevreleniyor, daha hızlı yayılıyor ve daha dirençli hale geliyor.
Kısacası, psikolojik stres, kanser gelişimini ve metastazını tetikleyen karmaşık moleküler mekanizmaları harekete geçirebiliyor. Bu durum, artan stres seviyeleriyle birlikte kanser vakalarındaki yükselişi açıklamaya da yardımcı olabilir.
Ama umut da var:
Aynı çalışma, bu zararlı süreci engelleyebilecek doğal bir bileşen tespit etti — fisetin. Özellikle çilek, aynı zamanda elma ve soğanda da bulunan bu flavonoid, stresin tetiklediği moleküler zinciri kesebiliyor ve kanser hücrelerinin daha saldırgan hale gelmesini engelliyor.
Bu araştırma bize çok önemli bir gerçeği tekrar hatırlatıyor:
Psikolojik stres, biyolojik değişimleri tetikleyebilir — ve bu değişimler hastalıklara neden olabilir.
Antioksidanlar ve koruyucu bileşikler açısından zengin bir beslenme tarzı, bizi bu değişimlere karşı adeta biyokimyasal bir kalkan gibi koruyabilir.
Çünkü en nihayetinde,
Zihinsel sağlığımız, hücresel sağlığımızdır.
📖 Referans çalışma: Nature Cell Biology – 2025